Сможешь ли ты прочесть буквы на своем лице? Sonraları 'dehşet' diyeceği duyguya bu sırada kapıldı. Ama her şey o kadar çabuk olmuş, yüzünün üzerindeki harfleri ve harflerin işaret ettiği kelimeyi o kadar çabuk görmüştü ki, sonraları yüzü, üzerinde işaretler duran bir maskeye dönüştüğü için mi, yoksa bu harflerin işaret ettiği anlamın korkunçluğundan mı, dehşete kapıldığını açık seçik çıkaramayacaktı. Harfler Galip'in yıllardır bilip de unutmak istediği, hatırlayıp da hatırlamadığını sandığı, öğrenip de bilmediği bir gerçeği, sonraları kaleme almak istediği zaman, bambaşka kelimelerle hatırlayabileceği bir esrarı gösteriyordu. Ama onları hiçbir şüpheye yer bırakmayacak bir kesinlikte yüzünde okur okumaz, her şeyin basit ve anlaşılır olduğunu da düşünmüştü; gördüğü şeyi bildiğini, şaşırmaması gerektiğini düşündüğü gibi. Belki de, sonraları 'dehşet' diyeceği şey bu basit ve açık gerçeğin şaşırtıcılığıydı; aklın olağanüstü bir ışıldamayla masanın üzerindeki ince belli bir çay fincanını inanılmayacak bir nesne gibi algılayabildiği zamanlarda gözün aynı fincanı eskiden olduğu gibi görebilmesindeki ürkütücü yan gibi. Yüzünün üzerindeki harflerin işaret ettiği şeyin bir yanılsama değil, gerçek olduğuna karar verince Galip, aynanın karşısından çekilip koridora çıktı. Sonraları 'dehşet' diyeceği şeyin suratının bir maskeye, bir başkasının yüzüne, bir işaret levhasına dönüşmesinden çok, bu levhanın gösterdiği şeyle ilgili olduğunu sezmişti artık. Çünkü en sonunda güzel oyunun kurallarına göre herkesin yüzünde vardı bu harfler. Черная книга, которая оказалась вовсе даже не черная, ведь Kara - это темный, мрачный, не хочет меня отпустить. Сможешь ли ты прочесть буквы на своем лице? Сможешь ли ты прочесть буквы на своем лице? Сможешь ли ты?

Теги других блогов: личность самопознание восприятие